HD Film izle

Maymunlar Cehennemi gibi filmlerin yönetmeninden başarılı bir film İstila Altında. Chicago kenti yıllar önce uzaylılar tarafından istila edilmiştir ve dünyada yaşayan insanların çoğunluğu yokolmuştur. Uzaylıların istilası, çıkar amaçlı siyaset yapan politikacıların uzaylılarla işbirliği yapması sonucunda kent alt tabakada olan insanlar için bir cehennem yerine dönmüştür. Bu sömürüden ve düzenden kurtulmak isteyen insanlar artık başkaldırı zamanın geldiğine karar vermişlerdir. Bir yandan tamamen farklı ve tuhaf bir düşman olan uzaylılar bir yandan da çıkarları siyasete alet eden politikacılar ve emniyet güçleri...  Artık yeter denildiği an tabandaki küçümsenen halk, korku saldığını düşünen düşmandan çok daha fazla korkutucu olabilir.  Özlediğiniz direniş filmlerinden olan İstila Altında, gerçek bir mücadelenin öyküsü. 

Maymunlar Cehennemi gibi filmlerin yönetmeninden başarılı bir film İstila Altında. Chicago kenti yıllar önce uzaylılar tarafından istila edilmiştir ve dünyada yaşayan insanların çoğunluğu yokolmuştur. Uzaylıların istilası, çıkar amaçlı siyaset yapan politikacıların uzaylılarla işbirliği yapması sonucunda kent alt tabakada olan insanlar için bir cehennem yerine dönmüştür. Bu sömürüden ve düzenden kurtulmak isteyen insanlar artık başkaldırı zamanın geldiğine karar vermişlerdir. Bir yandan tamamen farklı ve tuhaf bir düşman olan uzaylılar bir yandan da çıkarları siyasete alet eden politikacılar ve emniyet güçleri...  Artık yeter denildiği an tabandaki küçümsenen halk, korku saldığını düşünen düşmandan çok daha fazla korkutucu olabilir.  Özlediğiniz direniş filmlerinden olan İstila Altında, gerçek bir mücadelenin öyküsü. 

.Kiss of the Dragon, Luc Besson tarafından yazılmış, Chris Nahon' un yönetmenliğini yaptığı Fransa - ABD ortak yapımı dövüş sahnelerinin bol olduğu bir aksiyon filmidir.  Kiss of the Dragon, biraz da Jet Li hayranlarını gerçekten memnun edecek gibi görünüyor. Daha gerçekçi dövüş sahnelerinin yer aldığı film aynı zamanda Bridget Fonda' nın emekli olmadan önceki son filmi.  Çin' li bir istihbarat görevlisi özel bir görevle Paris' e gönderilir. Paris' teki görevi sırasıında cinayetininde içinde yer aldığı bir dizi karmaşık olayın içinde kendini bulur. Bu karmaşanın içinden çıkabilmek için bir fahişenin yardımına ihtiyaç duyacaktır. Bol aksiyonlu ve fazlasıyla şiddet içeren film özellikle aksiyon-gerilim tarzında film sevenler için ideal bir film olmuş. Ancak izleyenler için bir uyarı yapalım. Film Fazla şiddet içerdiği için Çin' de yasaklanmış.

Artyom Aksenenko' nun yönettiği Gözcüler 1' in devamı olan Gözcüler 2 Son Kahraman, macera sevenler için ideal bir film. Birinci filmde en iyi arkadaşının intikamını alan kahramanımız Gözcüler 2 Son Kahraman' da kurduğu gözcüler ekibiyle suçluların peşindedir ve yakaladığı tüm suçluları polise teslim etmektedir. Ancak ekibin yakaladığı suçluları öldürmeye başlayan hayali bir kişi sahneye çıkmıştır. İşler bekledikleri gitmeyen ekip, suçluların peşindeyken bir de bu ölümlerle uğraşmak zorunda kalır ve suçluları öldüren kişinin peşine düşerler. Onları neyin beklediklerini bilmeden farklı ve ilginç bir savaşın içinde bulurlar kendilerini. İlginç bir hikayeye sahip olan Gözcüler 2 Son Kahraman, etkileyici sahneleriyle macera seven izleyiciler için soluk almadan, sıkılmadan izleyecekleri gerçekten ideal bir film olmuş.

Flying Blind, yönetmenliğini Katarzyna Klimkievicz' nin yaptığı bir aşk hikayesi ve siyasi gerilimin şık bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Başarılı oyuncu Helen McCrory' nin canlandırdığı Frankie, insansız hava araçları tasarlayan çok başarılı bir uzay mühendisidir. Sert ama bir o kadar da duygusal bir yapısı vardır. Askeri kullanıma yönelik bir uçak üzerinde çalışırken öğrencisi Kahil ile tanışır. Hiçbir zaman kendini bırakmayan, asla duygularıyla hareket etmeyen Frankie bu sefer duygularına yenik düşecek ve Kahil' in onu derinden etkilemesine farkında olmadan izin verecektir. Bir sabah işteyken güvenlik güçleri tarafından alınır ve genç sevgilisinin aslında tanıdığı gibi biri olmadığını öğrenir. Bir anda büyük bir karmaşanın içine düşen Frankie gerçeğin peşine düşecektir. Özellikle Helen McCrory' nin filmdeki performansı insanı filmin içine alıp götürüyor. Katarzyna Klimkievicz' nin ilk uzun metrajlı filmi olması rağmen eleştirmenlerden ve izleyiciden çok öv...

Western filmlerinin en iyilerinden biri diyebiliriz Affedilmeyen filmi için. Gerçekten bir baş yapıt. her yönüyle kalite kokan Affedilmeyen filminin konusu, kaliteli oyuncuların performanslarıyla birlerşince aldığı ödülleri hakeden ve seyirciye tam bir ziyafet yaşatan bir film olmuş. Eski bir katil olan Clint Eastwood, uğruna eski hayatını feda ettiği ve çok sevdiği eşini kaybeder. Bu acı kayıptan sonra eşinden kalan en güzel mirası tek çocuğuyla bir barakada sıkıntı içinde yaşamaya başlar. Eşiyle değişen hayatı bu sefer de bir fahişenin öldüresiye dövülmesiyle değişir. Dövülen kadının ortaya attığı bir ödülü bir çocuktan öğrenerek eski hayatına geri dönme kararı alır. Eskiden çalıştığı ortağını da yanına alarak girdikleri bu son işte hesaba katılmayan, adalet yaratmak için şiddeti meşrulaştıran bir şerifle karşı karşıya geleceklerdir. Başından itibaren sonuna kadar yerinizden bile kalkmadan, gözlerinizi kırpmadan izleyeceğiniz Affedilmeyen filminin yönetmeni ve aynı zamanda oyunc...

Western filmlerinin en iyilerinden biri diyebiliriz Affedilmeyen filmi için. Gerçekten bir baş yapıt. her yönüyle kalite kokan Affedilmeyen filminin konusu, kaliteli oyuncuların performanslarıyla birlerşince aldığı ödülleri hakeden ve seyirciye tam bir ziyafet yaşatan bir film olmuş. Eski bir katil olan Clint Eastwood, uğruna eski hayatını feda ettiği ve çok sevdiği eşini kaybeder. Bu acı kayıptan sonra eşinden kalan en güzel mirası tek çocuğuyla bir barakada sıkıntı içinde yaşamaya başlar. Eşiyle değişen hayatı bu sefer de bir fahişenin öldüresiye dövülmesiyle değişir. Dövülen kadının ortaya attığı bir ödülü bir çocuktan öğrenerek eski hayatına geri dönme kararı alır. Eskiden çalıştığı ortağını da yanına alarak girdikleri bu son işte hesaba katılmayan, adalet yaratmak için şiddeti meşrulaştıran bir şerifle karşı karşıya geleceklerdir. Başından itibaren sonuna kadar yerinizden bile kalkmadan, gözlerinizi kırpmadan izleyeceğiniz Affedilmeyen filminin yönetmeni ve aynı zamanda oyuncusu ...

Western filmlerinin en iyilerinden biri diyebiliriz Affedilmeyen filmi için. Gerçekten bir baş yapıt. her yönüyle kalite kokan Affedilmeyen filminin konusu, kaliteli oyuncuların performanslarıyla birlerşince aldığı ödülleri hakeden ve seyirciye tam bir ziyafet yaşatan bir film olmuş. Eski bir katil olan Clint Eastwood, uğruna eski hayatını feda ettiği ve çok sevdiği eşini kaybeder. Bu acı kayıptan sonra eşinden kalan en güzel mirası tek çocuğuyla bir barakada sıkıntı içinde yaşamaya başlar. Eşiyle değişen hayatı bu sefer de bir fahişenin öldüresiye dövülmesiyle değişir. Dövülen kadının ortaya attığı bir ödülü bir çocuktan öğrenerek eski hayatına geri dönme kararı alır. Eskiden çalıştığı ortağını da yanına alarak girdikleri bu son işte hesaba katılmayan, adalet yaratmak için şiddeti meşrulaştıran bir şerifle karşı karşıya geleceklerdir. Başından itibaren sonuna kadar yerinizden bile kalkmadan, gözlerinizi kırpmadan izleyeceğiniz Affedilmeyen filminin yönetmeni ve aynı zamanda oyuncusu ...

Kim sihirli bir lambaya sahip olmak istemez ki? Büyükler çocukluğundan beri, küçük izleyiciler ise masallarla uyumaya başladığından beri bilirler Alaaddin' in Sihirli Lambası' nı. Onunla büyüdüğümüz bizler için ve onunla büyüttüğümüz çocuklarımız için Disney' in muhakkak izlenmesi gereken bir armağanı Alaaddin filmi. Agrabah şehrinde yaşayan iyi kalpli Alaaddin hepimizin bildiği gibi yiyecek çalarak sürdürür yaşamını. Prenses Jasmine' le karşılaşması Alaaddin için bir aşk vurgunu olmuştur. Prensesle evlenme hayali ve ve bir mağarada bulduğu sihirli bir lamba yaşamının bütün dengesini değiştirecektir.  Keşke ben de sahip olabilsem dediğiniz lambadan çıkan komik ve bir o kadar sevimli Cin, Alaaddin' in hayallerini gerçekleştirmek için yardımcı olabilecek midir? Filmin görselliğine özellikle oyuncu kadrosunda ki Will Smith' in ustalığı eklenince olağanüstü bir yapıt olmuş. Çocukluk yıllarınızı sürekli gülümseyerek hatırlayacağınız çok keyifli bir film izleyeceksin...

Hırsızlık sadece basit ya da kötü olarak tanıtılan bir meslek değil aslında bir ustalık ve hüner işidir. Cesaretin ve becerinin biraraya geldiği bir profesyönelliktir. After the Sunset, çok başarılı bir hırsız, onun güzel suç ortağı ve tabiki bu başarılı hırsızı yakalamayı aklına koymuş bir FBI ajanı arasındaki mücadeleyi anlatır.  işinde profesyöelliğin ötesine geçmiş olan hırsız Max Burdett ve ortağı Lola, son başarılı işlerinden sonra emekli olmaya karar vererek Cennet Adası' na yerleşirler. Yıllardır Max' i kovalayan ve onu yakalamayı kişisel bir mesele haline getiren FBI Ajanı, bu emeklilik kararına inanmaz ve Max' in peşine düşer.  Son vurgun aslında hırsızlıktan hiçbir zaman vazgeçilemeyeceğinin de bir kanıtıdır. Max' de çok büyük bir son vurgun yapmaya karar verir ve Cennet Adası bu üçlünün nefes kesen kovalamacasıyla Cehennem Adası' na dönüşür.  Aksiyonun hiç durmadığı After the Sunset, usta oyuncuların gösterdiği performansla birleşince büyük bir keyi...

Hırsızlık sadece basit ya da kötü olarak tanıtılan bir meslek değil aslında bir ustalık ve hüner işidir. Cesaretin ve becerinin biraraya geldiği bir profesyönelliktir. After the Sunset, çok başarılı bir hırsız, onun güzel suç ortağı ve tabiki bu başarılı hırsızı yakalamayı aklına koymuş bir FBI ajanı arasındaki mücadeleyi anlatır.  işinde profesyöelliğin ötesine geçmiş olan hırsız Max Burdett ve ortağı Lola, son başarılı işlerinden sonra emekli olmaya karar vererek Cennet Adası' na yerleşirler. Yıllardır Max' i kovalayan ve onu yakalamayı kişisel bir mesele haline getiren FBI Ajanı, bu emeklilik kararına inanmaz ve Max' in peşine düşer.  Son vurgun aslında hırsızlıktan hiçbir zaman vazgeçilemeyeceğinin de bir kanıtıdır. Max' de çok büyük bir son vurgun yapmaya karar verir ve Cennet Adası bu üçlünün nefes kesen kovalamacasıyla Cehennem Adası' na dönüşür.  Aksiyonun hiç durmadığı After the Sunset, usta oyuncuların gösterdiği performansla birleşince büyük bir keyi...

Tall Girl, bazı sahnesinde hüzünlendiren, bazı sahnesinde düşündüren, eğlenceli ve içinde kendinizi bulacağınız keyifli bir film. Filmi izlerken kendinizi sorguladığınızı farkediyorsunuz bir anda. Uzun boylu olmak mı yoksa kısa boylu olmak mı? Kaçımız gerçekten olağanüstü bir özgüvene sahibimiz kendimizle ilgili? İşte Tall Girl, bu özgüven mücadelesinden kesitler sunuyor bize.  Boyu çok uzun olan ve sürekli arkadaşlarının alay konusu olan Jodi, bu durumdan çok rahatsızdır. Kendisiyle barışık olmayan, huzursuz ve mutsuz bir kişi haline gelmiştir. Zamanla bu ruh hali kendisini de sıkmaya başlar ve kendinden kaçmak yerine mücadeleyi seçer. Uzun boylu olmanın da bir sürü avantajı vardır aslında. Herkesin kendisinden birşeyler bulabileceği zorlu, komik ve keyifli bu keşif dünyasında kaybolmaya hazır mısınız? 

Artyom Aksenenko' nun yönettiği Gözcüler 1' in devamı olan Gözcüler 2 Son Kahraman, macera sevenler için ideal bir film. Birinci filmde en iyi arkadaşının intikamını alan kahramanımız Gözcüler 2 Son Kahraman' da kurduğu gözcüler ekibiyle suçluların peşindedir ve yakaladığı tüm suçluları polise teslim etmektedir. Ancak ekibin yakaladığı suçluları öldürmeye başlayan hayali bir kişi sahneye çıkmıştır. İşler bekledikleri gitmeyen ekip, suçluların peşindeyken bir de bu ölümlerle uğraşmak zorunda kalır ve suçluları öldüren kişinin peşine düşerler. Onları neyin beklediklerini bilmeden farklı ve ilginç bir savaşın içinde bulurlar kendilerini. İlginç bir hikayeye sahip olan Gözcüler 2 Son Kahraman, etkileyici sahneleriyle macera seven izleyiciler için soluk almadan, sıkılmadan izleyecekleri gerçekten ideal bir film olmuş. 

Descendants filminin üçüncü srisi olan Descendants 3, hayranlarıyla buluştu. İkinci filmnden sonra özellikle fanlarının büyük bir merakla beklediği film eski kadrossunbu değiştirmeden ve kadroya yeni birbaç isim ekleyerek 2 Ağustos' da Disney Channell' da gösterime girdi. Serinin bu üçüncü filminde Disney' in ünlü suçluları Auradon' a eski suçluların çocuklarını geri getirebilmek için bir ekip kurar. Zayıflayan bariyerlerle halk tehlikeye girer.Mal, halkı Uma ve Hades' in tehlikesinden korumak için bariyerleri kapatmaya karar verir ancak bilinmeyen bir güç buna izin vermemektedir. Descendants 3, merakla bekleyişin sonunda fanlarının yanı sıra yeni hayranlarına yenilerini eklemiştir. Türkiye' de de merakla beklenen film bekleyişi boşa çıkarmamış kalitesini ve izlenmeye değer olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.  

Flying Blind, yönetmenliğini Katarzyna Klimkievicz' nin yaptığı bir aşk hikayesi ve siyasi gerilimin şık bir karışımı olarak karşımıza çıkıyor. Başarılı oyuncu Helen McCrory' nin canlandırdığı Frankie, insansız hava araçları tasarlayan çok başarılı bir uzay mühendisidir. Sert ama bir o kadar da duygusal bir yapısı vardır. Askeri kullanıma yönelik bir uçak üzerinde çalışırken öğrencisi Kahil ile tanışır. Hiçbir zaman kendini bırakmayan, asla duygularıyla hareket etmeyen Frankie bu sefer duygularına yenik düşecek ve Kahil' in onu derinden etkilemesine farkında olmadan izin verecektir. Bir sabah işteyken güvenlik güçleri tarafından alınır ve genç sevgilisinin aslında tanıdığı gibi biri olmadığını öğrenir. Bir anda büyük bir karmaşanın içine düşen Frankie gerçeğin peşine düşecektir. Özellikle Helen McCrory' nin filmdeki performansı insanı filmin içine alıp götürüyor.  Katarzyna Klimkievicz' nin ilk uzun metrajlı filmi olması rağmen eleştirmenlerden ve izleyiciden çok ö...

Son yıllarda özellikle gerilim-korku alanında iyi bir çıkış yapan İsveç sinemasından önemli başarılar kazanan bir yapıt daha. Victor Danell' in yönettiği The Unthinkable, korku, aşk, hayatta kalma mücadelesi ve gerilimin harmanlandığı kaliteli zaman geçireceğiniz bir film.  İsveç' te kaynağı bilinmeyen bir kimyasal saldırı başlar. Ülke tam bir kaos durumundadır. İnsanlar korku ve panik halinde hayatta kalma mücadelesi içindedirler. Filmin kahramanı Alex ise bu kaos içinde uzun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı ilk ve büyük aşkının hayaletiyle karşılaşır. Alex, yaşadığı şoku atlatır anlatmaz hayatını kaybetme pahasına aşkının peşine düşer. Bir taraftan ülkedeki kaos ve panik; bir taraftan Alex' in aşkı uğruna yaşamla ölüm arasındaki mücadelesi ekran başında gerilim dolu anlar yaşatacaktır bize. Filmdeki görsellik harika bir film müziğiyle birleşince ortaya çıkan seyrine doyulmaz bu yapıtla baş başa bırakıyoruz sizleri. 

Son yıllarda özellikle gerilim-korku alanında iyi bir çıkış yapan İsveç sinemasından önemli başarılar kazanan bir yapıt daha. Victor Danell' in yönettiği The Unthinkable, korku, aşk, hayatta kalma mücadelesi ve gerilimin harmanlandığı kaliteli zaman geçireceğiniz bir film.  İsveç' te kaynağı bilinmeyen bir kimyasal saldırı başlar. Ülke tam bir kaos durumundadır. İnsanlar korku ve panik halinde hayatta kalma mücadelesi içindedirler. Filmin kahramanı Alex ise bu kaos içinde uzun yıllar önce ayrılmak zorunda kaldığı ilk ve büyük aşkının hayaletiyle karşılaşır. Alex, yaşadığı şoku atlatır anlatmaz hayatını kaybetme pahasına aşkının peşine düşer. Bir taraftan ülkedeki kaos ve panik; bir taraftan Alex' in aşkı uğruna yaşamla ölüm arasındaki mücadelesi ekran başında gerilim dolu anlar yaşatacaktır bize. Filmdeki görsellik harika bir film müziğiyle birleşince ortaya çıkan seyrine doyulmaz bu yapıtla baş başa bırakıyoruz sizleri. 

.Kiss of the Dragon, Luc Besson tarafından yazılmış, Chris Nahon' un yönetmenliğini yaptığı Fransa - ABD ortak yapımı dövüş sahnelerinin bol olduğu bir aksiyon filmidir.  Kiss of the Dragon, biraz da Jet Li hayranlarını gerçekten memnun edecek gibi görünüyor. Daha gerçekçi dövüş sahnelerinin yer aldığı film aynı zamanda Bridget Fonda' nın emekli olmadan önceki son filmi.  Çin' li bir istihbarat görevlisi özel bir görevle Paris' e gönderilir. Paris' teki görevi sırasıında cinayetininde içinde yer aldığı bir dizi karmaşık olayın içinde kendini bulur. Bu karmaşanın içinden çıkabilmek için bir fahişenin yardımına ihtiyaç duyacaktır. Bol aksiyonlu ve fazlasıyla şiddet içeren film özellikle aksiyon-gerilim tarzında film sevenler için ideal bir film olmuş. Ancak izleyenler için bir uyarı yapalım. Film Fazla şiddet içerdiği için Çin' de yasaklanmış.

.Kiss of the Dragon, Luc Besson tarafından yazılmış, Chris Nahon' un yönetmenliğini yaptığı Fransa - ABD ortak yapımı dövüş sahnelerinin bol olduğu bir aksiyon filmidir.  Kiss of the Dragon, biraz da Jet Li hayranlarını gerçekten memnun edecek gibi görünüyor. Daha gerçekçi dövüş sahnelerinin yer aldığı film aynı zamanda Bridget Fonda' nın emekli olmadan önceki son filmi.  Çin' li bir istihbarat görevlisi özel bir görevle Paris' e gönderilir. Paris' teki görevi sırasıında cinayetininde içinde yer aldığı bir dizi karmaşık olayın içinde kendini bulur. Bu karmaşanın içinden çıkabilmek için bir fahişenin yardımına ihtiyaç duyacaktır. Bol aksiyonlu ve fazlasıyla şiddet içeren film özellikle aksiyon-gerilim tarzında film sevenler için ideal bir film olmuş. Ancak izleyenler için bir uyarı yapalım. Film Fazla şiddet içerdiği için Çin' de yasaklanmış.

Yönetmen James McTeigue imzalı Breaking In, gerilimin ve dramanın iç içe olduğu bir film. Sevginin gücü bir insana neler yaptırabilir sorusunun cevabını Breaking In' de alıyoruz. İki çocuğuda rehin olarak alınan Russell' in sıradan yaşamı bir anda tepe taklak olmuştur. O artık klasik bir anne değil; çaresizliğin ve sevginin insanda nasıl bir değişim yarattığının sembolüdür. Korku dolu bir bekleyiş, gerilimli anlar, kaybetme korkusu ve beraberinde gelen kurtarma çabaları ancak bu kadar iyi anlatılabilirdi.  Heyecanın hiç bitmediği bu sürükleyici filmi izlerken güçlü bir sinema şöleninin içinde bulacaksınız kendinizi. Korkmuş, çaresiz ama çok kararlı bir annenin gözünden göreceksiniz dünyayı. Aynı durumda siz olsanız ne yapardınız?

Ödüllü bir film olan JellyFish, genç bir yönetmen ve çiçeği burnunda oyuncuyla çok iyi bir yapım olmayı başarmış filmlerden. Kahramanımız Sarah Taylor, genç yaşında zorluklarla mücadele etmeye çalışan bir öğrencidir. İkiz kardeşlerine ve depresif bir anneye bakmakla yükümlüdür. Sadece para kazanmakla değil anne ve kardeşlerinin her türlü ihtiyacına yetişmeye çalışmakla da uğraşan Sarah, sırtındaki bu ağır yük nedneiyle zor ve sıkıntılı bir dönemden gaçmektedir. Bu sıkıntılar içerisinde okul hayatında agresif, zorba bir insan olmuştur. Bir gün Drama öğretmeni sayesinde kendinde mükemmel bir stand up yeteneği olduğunu keşfeder. Hayatının tam da bu noktasında, değişim, Sarah için nasıl olacak ve neler getirecektir sorusu izleyiciyi ekrana kitleyen hareketli, kışkırtıcı, bazen komik, bazen hüzünlü izlenmeye değer bir film. Liv Hill' in ve Sinead Mathews' in güçlü performansı 'Bir İngiliz Filminde En iyi Performans' ödülüne layık görülmüş ve Prag' daki Genç Film Festiva...

A Dogs Journey, bir köpeğin gözünden hayatı, hayata bakış açısını, sevgiyi, yardımı, dostluğu izlediğimiz ve ölümden sonra gerçekten bir hayat var mı? diye sorguladığımız keyifli, düşündürücü, eğlenceli bir aile filmi.  Kahramanımız olan sevimli, köpek daha önce yaşadığı ailenin yanında Ethan' nın can dostu olmuştur. Ailenin bir bireyi gibi olan Budy, dünyaya veda ettikten sonra reenkornasyon ile yeniden dünyaya gelir ve aynı ailenin yanında yaşamaya başlar. Sevimli kahramınımızın ölümünden hemen önce aile yeni katılan bir biray olan clarity, Budy' nin yokluğunda büyümüş ve sıkıntılı zamanlar yaşamaktadır. Kahramanımızı yeni hayatında neler beklediğini izleyerek göreceğimiz A Dogs Journey, bir köpek filmi değil; bize sevgiyi anlatan, pozitif, bir köpeğin insanların hayatında nasıl değişiklikler yapabildiğini gösteren çok keyifli bir yapım olmuş.

'Evrensel öyküler ve temalar anlatmak istiyorum ama özel yaşamdan parçalarla' diyen ve sinemanın şairi olarak bilinen Krzysztof Kieslowski' nin sahne dünyasında ünlenmesine vesile olan Three Colors Blue, Fransız bayrağının renklerini simgeleyen üç rengin Renk Üçleme' sinden en çok ses getiren filmidir.  Film Julie' nin besteci olan kocasını ve 5 yaşındaki kızını trafik kazasında kaybetmesiyle başlar. Sevdiklerini kaybedişle birlikte gelen büyük bir acı ve travma sonrasında Julie, bu andan sonraki hayatının kendisine acı veren herşeyden ve geçmişinden kurtulmadan özgürleşmenin mümkün olmadığını vurgular. Dolayısıyla filmi izlerken izleyici Julie' nin iç dünyasına bir yolculuk yapar. Kullanılan mavi renklerle ve davranışlarla seyircinin empati kurmasını sağlar.  Özellikle muhteşem film müziği ve mavinin film içinde gizlenmiş anlamı, filmin muazzam sinematografisi, filmi sıradanlıktan ve benzerlerinde ayırarak gerçekten şaiane bir yapım haline getirmiştir.  Filmin...

'Evrensel öyküler ve temalar anlatmak istiyorum ama özel yaşamdan parçalarla' diyen ve sinemanın şairi olarak bilinen Krzysztof Kieslowski' nin sahne dünyasında ünlenmesine vesile olan Three Colors Blue, Fransız bayrağının renklerini simgeleyen üç rengin Renk Üçleme' sinden en çok ses getiren filmidir.  Film Julie' nin besteci olan kocasını ve 5 yaşındaki kızını trafik kazasında kaybetmesiyle başlar. Sevdiklerini kaybedişle birlikte gelen büyük bir acı ve travma sonrasında Julie, bu andan sonraki hayatının kendisine acı veren herşeyden ve geçmişinden kurtulmadan özgürleşmenin mümkün olmadığını vurgular. Dolayısıyla filmi izlerken izleyici Julie' nin iç dünyasına bir yolculuk yapar. Kullanılan mavi renklerle ve davranışlarla seyircinin empati kurmasını sağlar.  Özellikle muhteşem film müziği ve mavinin film içinde gizlenmiş anlamı, filmin muazzam sinematografisi, filmi sıradanlıktan ve benzerlerinde ayırarak gerçekten şaiane bir yapım haline getirmiştir.  Filmin...

2017 yapımı İngiliz filmi olan Mad to Be Normal, bir psikiyatrın 1960' lı yıllarda tıp dünyasındaki mücadelisini anlatır. Psikiyatr olan Dr. Laing, zihinsel hasta olan kişiler üzerinde farklı ve cesur deneyler yapar. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden Laing, 60' lı yılların devrimci doktoru olarak hastalarında kendi kendilerini iyileştirme yöntemleri kullanmak ister. Film bir biyografinin hikayeleştirilmiş halidir. Gerçekten tıp dünyasında insan zekası ve yapabilecekleri ne kadardır sorusuna bakış açımızı değiştirecek ve izleyiciyi sıradanlıktan sıyırıp radikal düşüncelere sürükleyecek bir yapımdır. Sürükleyici konusuna David Tennant, Elisabeth Moss, Michael Gambon, Gabriel Byrne gibi usta oyuncuların performanslarınıda eklersek Mad to Be Normal, gerçekten izlemeye değer bir yapıt olarak karşımızda. 

Yönetmeni Pablo Berger olan film 2017 yılında gösterime girdi. Abrakadabra, bir korku hikayesi, bir aile dramı. Pablo Berger, filmde kara film ve gotik korku ögelerini tempo ve görüntü olarak harika bir deneyim ile birleştirmiştir.  Amatör bir hipnozcunun bir düğün sırasında hipnoz yapartığı kişinin içine bir seri katilin ruhunu sokmasıyla başlayan filmde korku ve gerilim dolu nefes kesen sahneleri soluk almadan izleyeceksiniz. İlginç korku ögeleri taşıyan film, Pablo Berger' in yorumuyla birlikte toplumsal dinamikleri eleştirtirir.  İspanya' nın Oscar aday adayalarından olan bu yapım aynı zamanda izleyiciye bir 80' ler nostaljiside yaşatmaktadır. Boşa geçirmeyeceğiniz ve merakla izleyiciğiniz 96 dakikalık bu film ilginç korku filmi sevenler için ideal.  

Mitch Gould yönetmenliğinde seyircilerin karşısına çıkan Battle of the Drones filmi, usta oyuncularıyla ve akıcı bir senaryoyla izlenmeye değer filmlerin arasında yer almakta. Filmin başrollerini, Dominique Swain ve Natassia Malthe paylaşıyor. Filmin konusu biraz 'Expandes' ile 'A Team' filmlerinin konularının karışımı gibi görünüyor aslında. Filmde askerler dronlara karşı savaşmaktadır. Hükümet kendisi için çalışan paralı askerlerin yerine dron adını verdiğimiz robotlerı devreye sokmak ister ve bundan sonrasında askerlerle robotlar arasında çıkan savaşın sonuçlarını keyifle izleriz.  Özellikle oyuncuların performansı zevkli, keyifli ve soluksuz bir aksiyon izlettirirler bize.   Battle of the Drones, savaş sahneleriyle nefes kesen, aksiyon filmlerini seven herkesin izlemesi gereken bir film. 

Mitch Gould yönetmenliğinde seyircilerin karşısına çıkan Battle of the Drones filmi, usta oyuncularıyla ve akıcı bir senaryoyla izlenmeye değer filmlerin arasında yer almakta. Filmin başrollerini, Dominique Swain ve Natassia Malthe paylaşıyor. Filmin konusu biraz 'Expandes' ile 'A Team' filmlerinin konularının karışımı gibi görünüyor aslında. Filmde askerler dronlara karşı savaşmaktadır. Hükümet kendisi için çalışan paralı askerlerin yerine dron adını verdiğimiz robotlerı devreye sokmak ister ve bundan sonrasında askerlerle robotlar arasında çıkan savaşın sonuçlarını keyifle izleriz.  Özellikle oyuncuların performansı zevkli, keyifli ve soluksuz bir aksiyon izlettirirler bize.   Battle of the Drones, savaş sahneleriyle nefes kesen, aksiyon filmlerini seven herkesin izlemesi gereken bir film. 

Mitch Gould yönetmenliğinde seyircilerin karşısına çıkan Battle of the Drones filmi, usta oyuncularıyla ve akıcı bir senaryoyla izlenmeye değer filmlerin arasında yer almakta. Filmin başrollerini, Dominique Swain ve Natassia Malthe paylaşıyor. Filmin konusu biraz 'Expandes' ile 'A Team' filmlerinin konularının karışımı gibi görünüyor aslında. Filmde askerler dronlara karşı savaşmaktadır. Hükümet kendisi için çalışan paralı askerlerin yerine dron adını verdiğimiz robotlerı devreye sokmak ister ve bundan sonrasında askerlerle robotlar arasında çıkan savaşın sonuçlarını keyifle izleriz.  Özellikle oyuncuların performansı zevkli, keyifli ve soluksuz bir aksiyon izlettirirler bize.   Battle of the Drones, savaş sahneleriyle nefes kesen, aksiyon filmlerini seven herkesin izlemesi gereken bir film. 

Son yıllarda yükselişe geçen Kore filmlerinden çok iyi bir yapıt daha karşımızda. Bong Jhon-hoo' nun son filmi Parazit, hiçbir türe uymayan çok iyi bir senoryaya sahip güçlü bir film. Dramdan komediye; gerilimden şiddete herşeyi bulmak mümkün. Filmde herşey o kadar iç içe ve peşpeşe geliyor ki şaşırmamak mümkün değil. Film, zengin bir aileyle, hayatlarında hiçbir zaman zenginliği göremeyecek olan fakir bir ailenin nasıl bir araya geldiği ve bundan sonra gerçekleşen olayları sıradışı olayları anlatır. Muhteşem bir kadro, olağanüstü bir oyunculuk ve Bong Jhon-hoo' nun ustalığıyla izleyiciyi bir saniye bile sıkmadan toplumsal statüler arasındaki farklılıkları çok güzel gösterir. Kim Ki-taek' i canlandıran başrol oyuncusu Song-Kang-ho' nun sıradışı oyunculuğuyla izlediğimiz 2 saatlik filmin ortalarına doğru izleyiciye 'bu film nereye gidiyor' dedirtiyor. Eleştirmenlerden tam not alan, 2019 Cannes Film Festivali' nde Palme d'Or ödülü; 2019' da Sidney Fil...

Son yıllarda yükselişe geçen Kore filmlerinden çok iyi bir yapıt daha karşımızda. Bong Jhon-hoo' nun son filmi Parazit, hiçbir türe uymayan çok iyi bir senoryaya sahip güçlü bir film. Dramdan komediye; gerilimden şiddete herşeyi bulmak mümkün. Filmde herşey o kadar iç içe ve peşpeşe geliyor ki şaşırmamak mümkün değil. Film, zengin bir aileyle, hayatlarında hiçbir zaman zenginliği göremeyecek olan fakir bir ailenin nasıl bir araya geldiği ve bundan sonra gerçekleşen olayları sıradışı olayları anlatır.  Muhteşem bir kadro, olağanüstü bir oyunculuk ve Bong Jhon-hoo' nun ustalığıyla izleyiciyi bir saniye bile sıkmadan toplumsal statüler arasındaki farklılıkları çok güzel gösterir. Kim Ki-taek' i canlandıran başrol oyuncusu Song-Kang-ho' nun sıradışı oyunculuğuyla izlediğimiz 2 saatlik filmin ortalarına doğru izleyiciye 'bu film nereye gidiyor' dedirtiyor.  Eleştirmenlerden tam not alan, 2019 Cannes Film Festivali' nde Palme d'Or ödülü; 2019' da Sidney F...